Erdoğan’ın Karanlık Eli – SADAT

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP milletvekilleri ile birlikte SADAT’ın İstanbul Beylikdüzü’ndeki genel müdürlük binasına gitti ve bunun ardından SADAT ile ilgili tartışmalar kamuoyunda tekrar konuşulmaya başlandı.

SADAT Genel Müdürlüğünün önünde açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Bu kuruluşun hedefleri arasında gayri nizami harp eğitimi var. Yani, sabotaj, baskın, pusu kurma, tahrip, suikast ve tedhiş. Arapça ‘tedhiş’, Türkçesi de ‘terör’. Bugün Türkiye’de milyonlarca insan varsa ve Suriye’den gelmişlerse bunların buraya gelişlerinde en büyük rolü oynayan da SADAT’tır” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamaları bağlamında SADAT’ı biraz irdeleyelim.

Eski Haberler Perinçek Medyasından

Ulusal Haber Sitesinin 2012 yılındaki “SADAT’ı AKP ‘kurun’ dedi” haberinde özetle;

Adnan Tanrıverdi, SADAT’ın kurulması için dönemin başbakan yardımcısından izin aldıklarını (Muhtemelen Bekir Bozdağ) ayrıca Özgür Suriye Ordusu’na eğitim vermek istediklerini söyledi. Türkiye’nin “Esad’ı destekle ordularını teşkilatlandır” demesi halinde ise bunu yapamayacaklarını belirtti. Tanrıverdi şöyle konuştu: “Vicdanımız el vermez bunu yapamayız. Şirketimizin prensipleri o devleti meşru görmüyorsa bunu yapmayız.”  şeklinde devam edilmiş.

Perinçek medyasının başka bir haber kanalı olan “Aydınlık’ın” 2012 yılındaki “GLADYO merkezinin başkanı askeri kampı keşfe gitti” başlıklı haberinde ise şunlar yazılıydı:

“SADAT Başkanı özel harpçi Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin, Deniz Kuvvetleri’nin İzmit Gölcük’teki Ulaşlı kampında, Suriye’ye gönderilecek eylemcilerin eğitimi için keşif yaptığını belirledik.

Ulaşlı kampına son dönemde, özel güvenlik önlemleri altında askeri olmayan bir botla çok sayıda sandık indiriliyor. Sandıklarda, gayri nizami savaş eğitimi için kullanılacak silah ve cephane bulunduğu ileri sürülüyor.

600 kişi kapasiteli Ulaşlı kampında her yıl Kasım ayına kadar Deniz Kuvvetleri’nin kendi personeli kalıyordu. Bu yıl Suriye’ye yönelik eğitim faaliyetleri için erken boşaltıldı.

AKP hükümetinin başta Suriye, İslam coğrafyasında kontrgerilla faaliyetleri için kurdurduğu “Özel Ordu”-SADAT haberimizi sürdürüyoruz. Bugün, SADAT’ın Suriye’deki iç savaş için eylemci eğitiminde kullandığı silahları yazacaktık, ancak gelen yeni ve sıcak haberler üzerine yayın planımızı değiştirdik. Bugün silahları değil, silahlı eğitim için kullanılan kamp konusunu ele alacağız.

Aydınlık’ın edindiği bilgilere göre, SADAT-Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat, Sanayi ve Ticaret AŞ adıyla örgütlenen, çoğu özel harpçi emekli askerler, Suriye iç savaşında kilit bir rol oynuyorlar. Kaynaklarımıza göre SADAT, özellikle yabancı militanların arazi savaşı ve sokak savaşı için yoğun bir çalışma içinde.

Son dönemde buraya bir “emekli paşa” geliyor. SADAT’ın Yönetim Kurulu Başkanı özel harpçi Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi. Kampta keşif yapıyor. Araziyi, kampın konumunu, denizle bağlantısını inceleyip gidiyor.

Bu ziyaretten sonra ilginç başka bir gelişme daha yaşanıyor. Askeri olmayan bir bot, kampın iskelesine yanaşıyor. Etrafta özel güvenlik önlemleri dikkat çekiyor. Sandıklar dolusu malzeme indiriliyor.

Ulusal Haber Sitesinin 2014 yılındaki “SADAT’ın İlginç İş İlanı!” başlıklı başka bir haberinde ise;

İrtica nedeniyle Türk Ordusu’ndan atılan askerlerin kurduğu savunma şirketi SADAT, yine ilginç bir ilanla gündeme geldi.

SADAT’ın internet sitesinde yer alan duyuruda, “Rus tankı ve Hummer jeep tamiri için Arapça bilen teknisyen arandığı” belirtildi. Duyuruda, teknisyenlerin dost ve müttefik ülkelerdeki onarım ve yenileme çalışmalarında görev yapacağı ifade edildi.

Rus tankları ve Hummer araçların Suriye ve Irak’ta ordu tarafından kullanılması ise dikkat çekiyor. IŞİD teröristleri, son olarak Suriye’de ele geçirdiği Rus tanklarıyla şov yapmıştı.

İlginç iş ilanı, “SADAT IŞİD’e mi çalışıyor” sorusunu gündeme getirdi.

Sedat Peker’in SADAT Açıklamaları

Yaklaşık bir yıl önce çektiği videolar ile AKP’lilerin bulaştığı yolsuzlukları ifşa eden Sedat Peker SADAT ile ilgili de açıklamaları da olmuştu.  Bu açıklamalarda özetle;

“(SADAT) dosyası diğer dosyaların hepsinden çok daha önemli. Çünkü ülke için planlanan en karanlık işlerin uygulayıcısı olmuş ve olacak kişiler bu yapının içinde yer almaktadır.

Bayırbucak Türkmenlerine ve diğerlerine yardımcı olmak için İHA, kıyafetler, -ama sayıca çok fazla, oradaki tüm savaşçılara yetecek kadar- telsizler, çelik yelekler, onlar bunlar, tırlarca… Bu projeji düşündük.  Sonra ben yüklü miktarda Mitsubishi araçlar yollamaya başlayınca dediler ‘Bize de biraz verir misin, orada savaşçılar…’, dedim tamam, verelim. Türkmenler her yerden videolarla teşekkür ediyorlar aracı aldık diye, bir iki tanesi Arapça konuşuyorlar. Sonra bizim Türkmen arkadaşlar ‘Bunlar el Nusracı’ dedi. Bizim diğer arkadaşlar da ‘Bu gidenler el Nusra’ya gidiyor’ diyor. Evet, benim üzerimden gidiyor. Samimi yapıyorum. Ama ben yollamadım, SADAT’çılar yolladı.” açıklamalarını yaptı.

SADAT Libya’da!

SADAT’ın internet sitesinde 2013 yılındaki açıklamada “Libyalı yetkililer ile yapılan görüşmeler neticesinde bir alayın Spor Tesislerinin dizaynı ve yapılması ile ilgili proje hazırlanmaktadır.” denilmiştir. Stratejik danışmanlık, özel savunma ve güvenlik eğitimleri verdiğini iddia eden SADAT’ın alay seviyesinde bir birliğin spor tesisleri ile ilgili müteahhitlik yapması “ironik” olarak yorumlanabilir.

SADAT’ın 15 Temmuz’u

15 Temmuz olaylarıyla ilgili olarak da SADAT ismi sıklıkla geçmektedir. SADAT militanlarının 15 Temmuz’da önceden hazırlandıkları, askeri öğrenci ve erleri linç ettikleri, kendi envanterindeki silahları vatandaşa karşı kullanarak (İstanbul’da köprü ayaklarındaki keskin nişancılar gibi) halkı galeyana getirdikleri artık birçok kesim tarafından kabul edilen bir gerçektir.  

SADAT’dan HDP’ye Suikast

Geçtiğimiz yıl İzmir HDP il Başkanlığına düzenlenen silahlı saldırıda parti çalışanı, HDP il binasında temizlik görevlisi ve çaycı olarak çalışan Fehime Poyraz’ın kızı Deniz Poyraz yaşamını yitirmişti. Deniz Poyraz’ın cinayet günü tesadüfen orada olduğu açıklandı. Cinayeti işleyen Onur Çoban’ın SADAT tarafından eğitildiği, daha önce de Suriye’de görev yaptığı, uzun namlulu silahlar ile çekilmiş birçok fotoğrafının olduğu ortaya çıkmıştı. Onur Çoban’ın tesadüfen orada bulunan ve tamamen masum olan genç yaştaki birini öldürmesi, planları akamete uğratmış ve planladıkları gibi ülke çapında HDP’ye yönelik bir saldırı dalgasını başlatamamışlardı.

SADAT Güvenlik Zirvesinde

2018 yılında Afrin harekâtı konusunu görüşmek üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında “Güvenlik Zirvesi” toplantısı yapıldı. Bu toplantıda dönemin Genelkurmay Başkanı ve diğer devlet yetkilileri yer alırken SADAT Başkanı Adnan Tanrıverdi’nin de MİT müsteşarı Hakan Fidan ile yan yana oturduğu görüldü.

SADAT Başkanının Suriye ile ilgili Güvenlik Zirvesine katılması SADAT’ın Suriye’de etkin bir rol üstlendiğini ortaya çıkarmaktadır.

Erdoğan’ın SADAT’ı

Yukarıda da açıklandığı üzere 2012 yılında kurulan SADAT, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ihtirasları doğrultusunda yurtiçi ve yurtdışında birçok operasyon gerçekleştirmiştir. Bir yandan El Nusra ve İŞİD gibi terör örgütlerine yardım ederek organize şekilde hareket etmiş, diğer yandan da Libya’da savaşmışlardır. ÖSO militanlarının eğitimi, devamında sevk ve koordinesi yine SADAT tarafından yapılmıştır.

15 Temmuz’dan sonra TSK, SADAT Başkanı Adnan Tanrıverdi’nin hayalindeki gibi tasfiye ve dizayn edilmiş, Harp Okulları’nın mülakatları 3 yıl boyunca SADAT elemanları tarafından yapılmıştır.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun SADAT önünde açıkladığı gibi seçim sürecine girilmesi ile beraber Erdoğan, seçimleri kazanmaya yönelik olarak SADAT üzerinden ülke içinde 15 Temmuz’da olduğu gibi bir kaos planı oluşturabilir.

Erdoğan, olası bir seçim mağlubiyeti sonrasında SADAT militanlarını sokağa salarak halkın direnmesini kanlı bir şekilde engelleyip seçimleri tekrarlatabilir. Bu bakımdan Kılıçdaroğlu’nun girişimi ve açıklamaları önemli olmakla beraber, tüm muhalif kesimler tarafından konunun gündemde tutulması ve üzerine gidilmesi gerekmektedir.