Kimi zengin iş adamları, yeterince becerikli olmayan çocuklarını en azından sahibi olduğu şirketin personeli gözünde değerli ve kıymetli kılmak için şirketle ilgili bazı önem arz eden konuları onların açıklamasını isterler.
Erdoğan da yanı başında işe yaramaz, sönük bir ortakla iş tutuyor görüntüsü vermemek için planladığı bir takım icraatları, ortağı Devlet Bahçeli’ ye açıklatarak onu önemli adam konumunda göstermek istiyor.
Bunun bir örneğini 2018 seçimlerinde gördük. Sanki Erdoğan’ın haberi yokmuş gibi Devlet Bahçeli erken seçim talebinde bulundu.
Erdoğan “Madem erken seçim talepleri var o halde 24 Haziran’da yapalım” diyerek taleplere karşılık vermiş gibi bir hava oluşturdu.
Üstelik MHP tarafı, AKP ile konuşmadan erken seçime gitme açıklamaları yaptıklarını söyleyerek insanların zekâları ile dalga geçip gözlerine baka baka yalan söylediler.
Şimdi, Bahçeli geçtiğimiz salı günü yapmış olduğu gurup toplantısında “Siyasi muhataplarımıza çağrımdır, gelin üniversite sınavını kaldıralım” diyerek hem gençlerin sempatisini kazanmak istedi hem de üniversite sınavının kaldırılmasına yönelik halk tabakasında zemin hazırlamaya başladı.
Yakın zamanda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından üniversite sınavının kaldırılmasına yönelik adımlar atılırsa şaşırmamak gerekir.
Üniversite sınavını kaldırarak gençlerimize ve ailelerine stresten uzak, kendilerine yeterli zaman ayıracakları bir ütopya vaat edebilirler.
Sınavsız üniversite ne mi demektir?
Sınavsız üniversite, AKP il başkanlıklarının önünde hazırlanan listeye adını yazdırmak için kuyrukların oluşması demektir.
Ailelerin, çocuklarını üniversiteye yerleştirmek için birilerine rüşvet vermek üzere para arayışı içerisine girmeleri demektir.
Erdoğan’ın “Artık ülkemizin her ferdini partimizin üyesi olarak görüyorum,” cümlesinin hayata geçirilmesi demektir.
Liyakatten ziyade partili olmanın esas olmasıdır.
Bu durum gerçekten de çok endişe verici.
Bunun bir örneği öğretmenlik atamalarında da görülmekte. Öğretmen atamalarındaki mülakat sistemini hali hazırdaki hükümet uygulamaya koydu. KPSS sınavı iptal edilmedi, fakat sınavda kendi bölümünde derece yapanların arasından istemedikleri kişilere düşük mülakat puanı vererek atanmalarını engelleyebilmekteler. Bir de KPSS sınavının yapılmadığını düşünün.
Çeyrek asırdır ülkedeki eğitimin iyileştirilmesi konusunda kayda değer bir adım atmamış olan Sayın Bahçeli’nin, Balgat’taki ofisinde oturup ülkedeki yolsuzlukları, Suriye, Libya, Afganistan, S-400, ekonomik istikrarsızlık sorunlarını halletmiş gibi bir de üniversite sınavının kaldırılması konusuna el atması gerçekten ilginç.
