Kendi Kendine Darbe’nin Tarihteki İlk Örneği Sparta Kralı III. Kleomenes

Bilindiği üzere, Sparta, Antik Yunan’da yer alan ve krallıkla yönetilen bir şehir devletiydi. Bu şehir devletinde, tahta her defasında iki kral birden çıkıyor ve bu kralların ikisinin de belli hanedanlardan olması gerekiyordu. “III. Kleomenes” de bu hanedanlardan birinin üyesi ve babası II. Leonidas’ın halefi olarak M.Ö 235’den 222’ye kadar Sparta Devleti’ni yöneten iki kraldan birisiydi.

Her ne kadar savaş ihtirasları, komploları ve intiharları birbirine çok benzese de III. Kleomenes’i, kendisinden yaklaşık üç asır önce hüküm süren ve tarihçilerin babası olarak anılan Herodotos’un “Historiai” kitabında anlatılan atası I. Kleomenes ile karıştırmamak gerekiyor. Ata I. Kleomenes, 300 Spartalı’sı ile birlikte Thermopylai Savaşı’ında Perslere karşı Yunanlıların umudu ve kahramanı olan Kral Leonidas’ın kardeşi ve ondan önceki kraldı ve o da birazdan anlatacağım karakter olan III. Kleomenes gibi, yenildiği bir savaştan sonra tahttayken yaptığı komplolarının anlaşılması sonucu cezalandırılma korkusuyla kaçarak intihar etmiştir.

Gelelim kendi kahramanımıza! Tahta çıkanKleomenes’in hırsı ve heyecanlı kişiliği kendisini hemen gösterir. İlk olarak Arkadya üzerine bir sefere çıkar. Ancak tam da burada beklenmedik bir engelle karşılaşır.  Spartalıların en üst düzey barış yargıçları olan ve bir nevi devlet denetçileri sayılan Eforlar, bu aşırı hırsın Sparta’ya zarar vereceğini düşünüp kralı şehre geri çağırırlar. Bu durum Kleomenes’in hiç de hoşuna gitmez.

Sonrasında ise düşmanı Aratus komutasındaki Acha ordusunun Sparta’nın müttefiklerine saldırdığı ve bazı bölgeleri ele geçirdiği haberi duyulduğunda savaşçı ve hırslı Kleomenes’e bir fırsat doğar. Bu kez tekrar sefere çıkarken eforların desteğini alması zor olmaz ve bu savaşta Kleomenes liderliğindeki Sparta ordusu galip gelir.

Galip gelmesine gelir ancak, siyasi iradesinin bu şekilde Eforlar ile paylaşılmasını bir türlü içine sindiremez. Yapacağı her işte Eforların ve Yaşlılar Meclisi’nin rıza ve desteğini alması gerektiği düşüncesi sürekli olarak kendisini rahatsız eder. Kendisi kraldır ve Sparta Şehir Devleti sadece onun iradesi ile yönetilmelidir. Ancak devletin yönetim sistemi o dönemde bunu gerektirmekte ve Kleomenes’in tahta çıktığı ilk zamanlarda bu sistemi değiştirecek bir gücü bulunmamaktadır.

İlk dönemlerinde tahtta kaldığı zaman diliminde, gücü eline geçirinceye dek kendince geçici bir çözüm geliştirir. Kampanyalarına ve politikalarına devam etmesine izin vermeleri için Eforlara rüşvet vermeye başlayan Kleomenes, rakiplerine karşı askeri seferler başlatır ve Akha Birliği karşısında zaferler kazanıp düşmanlarını tüketme noktasına ulaşır.

Bu şekilde güçlü pozisyonunu eline alan Kleomenes için kendi politika ve kampanyalarını hayata geçirmesinin önünde bulunan engelleri ortadan kaldırmasının tam zamanıdır. Artık, kafasındaki değişim planlarını uygulamak için seferini yarıda bırakıp Sparta’ya geri dönme zamanı gelmiştir.

Kleomenes, Sparta’ya gelince muzaffer ordusuna güvenerek bir hükümet darbesi yapar. İşte bu bizim bildiğimiz anlamda, tarihte bilinenilk self-coup örneği olarak kabul edilmektedir.Bu darbe Kleomenes’e karşı yapılmamış, tam aksine onun iradesiyle bütün gücü elinde toplamak maksadıyla onun iradesiyle yapılmıştır. Zaten sonrasında görüleceği gibi, Kleomenes, bu darbe sonucunda, yetkilerini paylaşmak zorunda kalmasına neden olan bütün engelleri ortadan kaldıracaktır.

Bu darbe ile gücü eline aldığından emin olan Kleomenes, Eforlara karşı komplolar düşünmeye başlar. Güvendiği bazı adamlarını Eforları öldürmesi için görevlendirir. Bunlardan bazıları öldürülürken, bazıları ise bir tapınağa kaçmayı ve sığınılacak bir yer bulmayı başarırlar. Bu şekilde Eforları etkisiz hale getirir ve “devlet denetçiliği kurumu”nu kökten kaldırır. Bunu göstermek için de Eforların koltuklarını dışarı atar. Bununla da yetinmeyen Kleomenes, Gerusia olarak adlandırılan Yaşlılar Meclisi’ni de kaldırır ve yönetimde söz sahibi olanları sürgüne gönderir.

Bu arada, Sparta’nın Eurypontid Hanedanlığından gelen diğer kralı III. Eudamidas ölür. Kleomenes, tahtı kendisine vermek için amcasını geri çağırır. Ancak amcası Sparta’ya döndüğünde suikasta uğrar. Kleomenes’in bu suikastteki rolü bilinmiyor ancak bazı tarihçilere göre ölüm emrini Kleomenes vermiştir.

Siyasi iradesini engelleyen durumları ortadan kaldırdıktan sonra Kleomenes, iktidar değişikliklerini uygulamaya başlar. Tıpkı kendisinden önceki kral Agis gibi Kleomenes de eski töreleri yeniden kurmaya çalışır ve eski gelenekleri izler. Bunları yaparken de kendi döneminin Makyevelisti olan ve şiddeti meşrulaştırmasına izin veren hukukçu Lycurgus karakterini kullanır.

İlk önce tüm ülke topraklarını devlete devreder daha sonra tüm toprağı böler ve her vatandaşa eşit şekilde dağıtır. Böylece araziler bir araya getirilir ve yaklaşık 4.000 vatandaşa eşit oranda yeniden dağıtılır. Yetiştirilen ürün miktarı, yıllık verimin belli bir oranı yerine mutlak miktarlarda belirtilmesini sağlar. 4.000 civarında Hoplit (piyade savaşçısı) eğiterek Sparta’nın askeri ve sosyal disiplini kendine göre yeniden kurar.

Ondan sonra, Kleomenes, yeni seferlere girişir ancak bu seferlerin yol açtığı hasar ve yorgunluklar, Kleomenes’in ordusunu ziyadesiyle zayıflatır. Bu zayıflıkların neticesinde Sparta ordusu, Makedon ordusuyla yapılan aşamalı savaşta varlık gösterememesine ve kaçınılmaz olarak yenilmesine yol açar. Sparta ordusu, M.Ö. 222’de Sellasia Savaşı’nda Makedonlar karşısında ezilir ve neredeyse yok edilir.

Bu savaştan Kleomenes, yanında yalnızca birkaç Spartalı ile birlikte canını zor kurtarır.

Kleomenes’in savaşçı politikaları sonucu Sparta pek çok düşman edinirken, Sparta Şehir Devleti Makedonya Kralı Antigonos karşısında bağımsızlığını kaybeder. Kleomenes, Sparta’ya geri dönerek vatandaşlarına Antigonus’a teslim olmalarını tavsiye eder. Daha sonrasında tahtını geri kazanma konusunda yardım almak maksadıyla Mısır’daki müttefiki Ptolemaic’in yanına, İskenderiye’ye kaçar.

Ptolemaic MÖ 219’da başarısız bir isyanın ardından öldüğünde, oğlu ve halefi olan Ptolemy Philopator, Kleomenes’i hiçe sayarak onu ev hapsine aldırır. Arkadaşlarıyla birlikte, MÖ 219’da ev hapsinden kaçmayı başaran Kloemenes son bir hamleyle şehirde çıkan bir isyanı kendi lehine kullanmak amacıyla kışkırtmaya çalışırken İskenderiye halkından destek alamaz ve halk tarafından yakalanmamak için intihar ederek yaşamına son verir.

Kral III. Kleomenes; hırsları, komploları, entrikaları ve en önemlisi tarihte bilinen ilk self-coup’u yapan ve eline aldığı kontrolsüz gücün neticesinde savrulduğu çıkmazdan ancak acı ve sefil bir intihar ile kurtulmayı tercih etmesiyle tarihteki yerini almıştır.

Sonuç mu? Onu da siz çıkarın…